Çalışanlar bir işletmenin hayat damarlarıdır. Bu işletme ister yeni kurulmuş bir girişim olun isterseniz köklü bir marka olun hedeflerinizi sürekli olarak yakalayabilmeniz sadece sizinle birlikte çalışan insanlara bağlıdır. Bu sadece mümkün olan en yetenekli kişileri işe almaktan çok daha fazlasıdır. Çalışanlarınızın çalışırken motive olabileceği ve uzun süreler orada kalmak isteyeceği bir ortam yaratmak son derece önemlidir. Bazı durumlarda yöneticiler sonuca o kadar odaklanırki çalışanları için oynadıkları lider rolünü üstlenmeyi unutabilirler.
Önerilen İçerik : İşe Alımlarda ve Devamında En İyileri Seçmenize Yardımcı Olacak Tavsiyeler
Her zaman bir girişimci olarak çalışanlarınızın yapabileceklerini ve yapamayacaklarını bilmeniz gerekmektedir. Bu durum özelikle çalışanlarınız arasında yapacağınız iş bölümünü belirlemekte önemli rol oynar. Bugün X kuşağının %62’si kendi işini kurmanın hayaline sahip. Ancak bunların bir çoğu da batmaya mahkum. Negatif bir kişi olmak yerine çalışanlarınıza yol gösterici olmanız ve onların sürekli sizden bir şey öğrenmelerini sağlayabilirsiniz.
Bir yönetici olarak tabağınızda birçok şey birçok şey bulunuyor. Müşterileriniz, yatırımcılarınız ve zamanınızı hak eden diğer birçok kişiyle toplantılarınız oluyor. Bu toplantılardan çalışanlarınıza vakit ayıramamanız son derece yanlıştır. Onların bir sorun ya da endişe ile karşılaştıklarında yanında olmak gerekir. Onları bir kenara atmak sadece kırgınlık yaratır. Çalışanlar sizin yoğun olacağınızı biliyorlar ancak onların ihtiyaçlarını karşılamanız için biraz zaman ayırmanızı beklerler. Bu nedenle onlara ara sıra zaman ayırmanız gerekmektedir.
Önerilen İçerik : Y Kuşağı Çalışanlarınıza Nasıl Yaklaşmalısınız?
Çalışanlarınızla konuşmak için zaman ayırdıktan sonra, onların endişelerini doğrulamanız gerekmektedir. Bir çalışanın ilgisi sizin için büyük bir anlaşma gibi gözükmeyebilir ancak bu son derece önemlidir. Bir ofis politikası olarak sıradan bir konuşma yapabilir ya da bir proje hakkında fikir alışverişi yapabilirsiniz. Bu sayede karşılıklı bir güven duygusu da oluşturabilirsiniz.
Bu tür tehditler işverenlerin asla başvurmaması gereken yollardır. Siz bir çalışana böyle davrandığınızda diğer çalışanlarınızda bundan olumsuz olarak etkilenecektir ayrıca bu durum çalışanın size olan güvenini de derinden etkiler. Her an işten çıkarılma korkusuna sahip çalışanlar kendilerini işe veremedikleri gibi aynı zamanda özgüven kaybı da yaşarlar. Ayrıca ilk fırsatta siz onları işten çıkarmasanız bile onlar farklı bir iş bulduğunda işten ayrılmayı tercih edebilir.
Birisini övme fikri aslında kulağa mantıklı gelebilir. Ancak iyi bir çalışan yapılan bir işin her zaman daha iyiye doğru geliştirilebilmeye açık olduğunu farkındadır. Harvard tarafından yapılan bir araştırmaya göre çalışanların %72’si eğer işverenleri onlara yapıcı ve doğru eleştiriler yapsaydı işlerini daha iyi hale getirebileceklerini düşünüyorlar. Onları yaptıklarından dolayı takdir edebilirsiniz ancak bu durum daha sıkı çalışma kültürünü benimsetir ancak fazlasını yaptığınız da çalışanlarınız bariz bir şekilde yalan söylediğinizi düşünebilir ve size karşı güvensiz olmaya başlayabilir.