Türkiye’den Çin’e İhraç Edilen Ürünler

Dünyanın dev ekonomileri arasında ilk sıralarda yer alan Çin ve Türkiye arasında 2000 yılından bu yana sürekli artış gösteren ticari ilişkiler bulunuyor. Dünya ülkelerine en çok ihracat yapan ülke olarak kabul edilen Çin, Türkiye’ye de ihracat yapıyor. Ancak bu ticari ilişki tek taraflı değil; Türkiye’nin de Çin’e ihracat yaptığı birçok ürün var.

Önerilen İçerik: Dev Ekonomi Çin

Her ne kadar Türkiye’nin üretim kapasitesi ve Çin’in hammadde gereksinimi göz önünde bulundurulduğuna potansiyelin yerine getirilemediği düşünülse de Türkiye’nin Çin’e ihraç ettiği ürünler giderek fazlalaşıyor. Türkiye’nin Çin’e yaptığı ihracatın arttırılması ve ticari ilişkilerin sürdürülebilirliğin sağlanması adına farklı ve çoklu önlemlerin alınması gerektiğinin de düzenli olarak altı çiziliyor.

Türkiye’nin Çin’den İthal Ettiği Ürünler

Türkiye’nin Çin’e ihraç ettiği ürünlere geçmeden önce Türkiye’nin Çin’den talep ettiklerine kısaca odaklanmak istiyoruz.

Türkiye; makine sektörü ürünlerinin çok büyük bir kısmını dünya ortalamasının altında fiyatlarla Çin’den tedarik ediyor. Dizüstü bilgisayarlar, yayın verici cihazlar, telefon cihazları, kompresörler, radar aksamları ve benzeri ürünlerin çok büyük bir kısmı Çin menşeili. Her ne kadar makine sektörü ithalatı yoğun olsa da Türkiye’nin Çin’den ithal ettiği ürünler bunlarla da sınırlı değil; tekstil ürünlerinden plastiklere;  oyuncaklardan mobilya ürünlerine kadar farklı ürün kalemleri Çin’den tedarik ediliyor.

Önerilen İçerik: Türkiye’nin En Büyük İthalat Kalemleri

Çin ve Türkiye arasında iki ayrı ticari anlaşma bulunuyor. Bunlardan ilki; “Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması”, diğeri ise; “Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma”. Bu doğrultuda iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin devamlılığının sağlanması ve karşılıklı olarak hakların korunması amaçlanıyor. Her ne kadar Çin’den yapılan ithalat giderek artsa da Türkiye’nin bu açığı kapatmak adına acil önlemler alması gerektiği de yadsınmıyor. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin Çin’e ihracatı teşvik eden söylemlerde açıkça bulundukları biliniyor.

Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkesi Çin’in sonsuz fırsatlar barındıran bir pazar olduğu, Türkiye’nin üretimlerini nitelikli hale getirerek Çin pazarından daha yüksel bir pay alması gerektiği Ekonomi Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalarda da sık sık vurgulanıyor.

Türkiye’nin Çin’e İhraç Ettiği Ürünler

Türkiye’nin Çin’e sattığı ürünlerin kısıtlı olmasının yanı sıra bu ticari işbirliği ile ilgili miktar ve fiyat konularında da sıkıntı vardır. Türkiye’nin Çin’e ihracatında belirlenen fiyatlar dünya ortalamasının altında kalır. Türkiye’den en çok satın alınan ürünler mermer ve traverten olarak ön plana çıkar ancak bu ürün gruplarından Türkiye’nin sağladığı gelir oldukça düşüktür. Düşük birim fiyat uygulamaların temel amacı Çin pazarında yer edinmeye çalışmak olsa da uzun vadede değiştirilemeyen fiyat politikası Türkiye ekonomisine zarar vermektedir. Mermer ve travertenin dışında;

Çinko cevherleri ve konsantreleri, krom cevherleri ve konsantreleri, bakır cevherleri ve konsantreleri, boratlar, bakır hurdalar, bitkisel ürünler, demir cevherleri ve konsantreleri, nitril gruplu bileşikleri, ferro alyajlar, yün ve yapağı, kauçuk lastikler, pamuk döküntüleri, ince hayvan kılından dokumalar, merkezi ısıtma kazanları, gül suyu, porselen ve mefruşat eşyaları gibi ürün grupları da Çin’e ihraç edilmektedir.

Türkiye’nin Çin’e ihraç ettiği ürün grupları incelendiğinde katma değeri düşük malların fazlalığı dikkat çekmektedir. Teknolojinin ihraç edilememesi de Türkiye’nin ciddi sorunlarından biri olarak kabul edilmektedir. İhraç edilen kalemlerin kısıtlılığı, uygulanan düşük fiyat politikası ve ihraç edilen malların niteliği Türkiye’nin Çin’e ihracat yapmasına rağmen dezavantajları olarak görülen unsurlardır. Dünyanın en büyük pazarlarından biri olarak kabul edilen Çin ile ekonomik ilişkilerin revize edilmesi, ikili anlaşmaların çoğalması ve katma değerli malların üretimine ağırlık verilmesi Türkiye’nin Çin’den yapılan ithalatla dengeyi sağlaması adına zorunluluk olarak ön plana çıkmaktadır.