Türkiye ekonomisinin büyük resmine baktığımızda her ne kadar inşaat sektörü üzerine kuruluymuş gibi gözükse de market sektörü de ekonominin önemli oyuncularından birisidir. Özellikle 90’lı yıllarında başlarından itibaren ülkemizde ulusal çapta büyük marketlerin ortaya çıkması ile sektörün profesyonelleşmeye başlaması büyük şirketler için sektörü cazibe merkezi haline getirdi. Hiper, süper, mini ve indirim marketi olmak üzere boyutlarına göre ayrılan marketler ülkemizin hemen hemen her bölgesinde yer almaya başladı. Günümüzde Türkiye’deki yıllık perakende satışlarının %62’si gıda perakendeciliğinden gerçekleştiriliyor. Bu oran perakende satışların yaklaşık olarak 140 milyar dolar’lık kesimine denk geliyor.
Özellikle hiper ve süpermarketler başta olamk üzere zincir market sektörü her yıl kendine daha fazla pay bulunuyor. Son yıllarda indirim marketlerinin kısa sürede ülke çapında büyük bayilik sayıları ile yayılması market sektörüne ekstra bir ivme kazandırıyor. Kentleşme ve uygun fiyatlı alışveriş isteği ile yaklaşık olarak 10 yıl içerisinde yapılacak olan tüm gıda alışverişlerinin zincir marketler üzerinden gerçekleşmesi bekleniyor. Bu da ülkede her geçen gün sayının artmasına neden oluyor. Bu yıl itibariyle ülkemizde 141 farklı süpermarket zinciri ve 24.671 şubesi bulunuyor.
Avrupa’da yaklaşık olarak bir nesil önce aileler daha kalabalıktı ve kadın çalışan sayısı daha azdı. Bu da özellikle kadınların marketlerde uzun saatler geçirmesini, sık sık markete gitmesini sağladı ve Avrupa ülkelerinde süpermarketler büyüyerek hipermarket oldu. Birçok yeni küçük market zinciri açıldı. Tipik şehirli yaşantısına sahip Avrupalılar en yakın yere giderek elde 20 poşet taşıyıp eve dönmek yerine haftasonları arabalarıyla süpermarketlere gitti ve bu da özellikle nüfus yoğunluğununu küçük olduğu bölgelerde bile süpermarketlerin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağladı. Avrupa ülkelerine bakıldığında oldukça büyük nüfusa sahip olan ülkemizde ise kadınların çalışma oranı daha erken artmaya başladığı için market sektörü bu tarz bir ilerleme göstermedi. Avrupa’nın çok küçük ülkelerinde bile küçük market zincirleri ile market zinciri sayısı artarken ülkemizde küçük yatırımcının bu alana girmemesi ile Avrupa ve Türkiye’deki market zinciri sayıları arasındaki makas açıldı.
Türkiye’de özellikle indirimli marketler zincirlerinin geleceği oldukça parlak olarak gözüküyor. Bu sektöre ilk giren firma olan BİM şu anda indirimli market konusunda lider konumda. Bu alanda BİM’in yanı sıra Şok, A101 gibi ülke çapında bilinirliği olan marketler de yer alıyor. Bu markaların her yıl binlerce şube açıyor olması ise ülkemizdeki market sektörünün daha büyümeye müsait olduğunun göstergesi. Lokal olarak çalışan marketlerin bir kısmı bu büyük markalar tarafından satın alınırken bir kısmı ise yerel müşteriyi yakalayarak şube sayısını arttırmayı başarabiliyor. Sektör analizleri ve açılan şube sayıları göz önüne alındığında Türkiye’de market sektörünün uzun bir süre daha büyüyeceği gözlemleniyor.