Patronunu ya da yetkilisini seven kişi sayısı oldukça azdır; kimileri sevmese bile tahammül edebilir; kimisi patronun davranışlarından o kadar rahatsız olur ki işi bırakmayı bile göz alabilir.
Muhtemelen hepiniz yöneticilerinizle kötü bir olay yaşamışsınızdır, bu olay sonunda işinizden soğuduğunuz ve hatta başka iş bulma çabalarına girdiğiniz anlarla karşılaşmışsınızdır. Yöneticilerinizin hangi davranışı sizi rahatsız ediyor diye sorulsa birçok yanıt verebilirsiniz. Ancak her zaman rahatsızlıklarınızı belli kalıplara sığdıramazsınız. Bu yazımızda çalışanlarla yapılan dikkat çekici bir anketin sonuçlarını sizlerle paylaşacağız. Patronların en kötü 24 davranışı belirlenip 1000 çalışana sorulursa sonuçlar ne olur? Gelin detayları inceleyelim.
Yapılan anket sonucunda yöneticilerin en kötü alışkanlığının övgüyü kendilerine çekme çabaları olduğu ortaya çıktı. Sürekli başarılı işleri kendine mal eden patronların işi bırakma nedeni olduğu konusunda ankete katılan 1000 çalışanın %63’lük bir kesimi hem fikir kaldı.
Erkek ve kadın çalışanlar kıyaslandığında, bu davranış modelinden kadınların daha fazla rahatsız olduğu gerçeği de gözlerden kaçmadı. Ankete katılan kadınların %71’i haksız yere övgü alan patronlara tahammül edemeyeceklerini ifade etti.
Ankette elde edilen ilginç bir bilgi de geçmişe yönelikti. Çalışanların %44’ünün bir önceki işlerini bırakma nedeninin eski patronları olduğu gerçeği patronların çalışanlar üzerindeki etkisini açıkça gözler önüne serdi.
Peki ya patronların haksız yere övgü almaktan başka kötü bir alışkanlıkları yok mu? Elbette var ve ilk 10 alışkanlık şu şekilde sıralanıyor;
Yapılan anket sonucunda çalışanların görüşleri net bir şekilde açığa çıkarılmıştır. Ancak asıl ilgi çekici olan cinsiyet arası farklılıklardır. Kadınlar haklarının açıkça yendiği durumlara erkeklere oranla daha çok tepki gösteriyor. Övgüleri kendine alan; güçlü yönlerden ziyade sürekli olumsuzluklara odaklanan; çalışmalarının karşılığını vermeyen patronlara kadınlar kesinlikle tahammül edemiyor. Bu davranışlara maruz kalan kadınlar ya işlerinden soğuyor ya da işlerini bırakmak zorunda kalıyor.