Mobilya Sektöründeki Açığı Bayilik İle Kapatmak

2016 senesi ülkemiz için unutulamayacak sosyal, ekonomik ve siyasal bazı gelişmelere tanıklık etmiştir. İş yaşantısını da etkileyen bu değişimler farklı sektörleri etkilemiş ve her sektör kendi içinde farklılıklar yaşamıştır. 

Özellikle 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişiminden sonra iş dünyası çalkalanmış ve yıllardır bir zümrenin tekelinde bulunan sektörler yeni yapılanmalara ihtiyaç duymuştur. Bu sektörlerden ön plana çıkanlardan bir tanesi de mobilya sektörüdür. 

Mobilya sektörünün devleri arasında bulunan bazı markaların darbe girişimini gerçekleştiren kesim ile yakın ilişkilerinin olduğu tespit edilmiş ve bu markalara olan güven azalmıştır. Ülke çapında bayilikleri olan, adları bilinen ve markaları kalite ile özdeşleşen bu firmalar 15 Temmuz gecesinden sonra karanlık bir döneme girmişlerdir.

Türk halkı unutmaz ve tepkisini çok net bir şekilde dile getirir. Bunun örnekleri de tarihte çok sık görülmüştür. Örneğin 1999 yılında İtalyan markalara verilen tepkiyi ve hatta turizme yansıyan bu karşı duruşu çoğumuz hatırlarız. Milli birlik ve bütünlük söz konusu olduğu zaman Türk halkı gereken tutumu sergiler. 

Mobilya sektöründe de beklenen tepki görülmüş ve bazı markalara karşı tavır alınmıştır. 

Mobilya Sektöründeki Tekelleşme Sona Eriyor.

Halkın tepkisi, hükümetin aldığı önlemler derken 15 Temmuz darbe girişiminden sonra adı kirlenen, imajı zedelenen ve hatta tehdit olarak görülen firmalar için zor bir dönem başlamıştır. 

“Her şerde bir hayır vardır” sözüyle mi açıklanır bilinmez ama sektördeki bu güven suistimali, küçük mobilyacılar için fırsat kapılarını aralamıştır.

Nasıl mı?

Mobilya ihtiyacı bitmez; malum insanlar evleniyor, dekorasyona verilen önem artıyor, mobilyalar prestij göstergesi halini alıyor. Kısacası Türkiye halkının mobilyaya verdiği anlam evriliyor. 

Tüm bu gelişmeler sonucunda ise küçük üretici, eski devlerin boşluğunu doldurmak için büyük bir fırsat kazanıyor.

Bayilik sisteminin avantajları, az bir sermayeyle başarılı sonuçları doğurması hem mobilya üreticileri için hem de bu sektördeki fırsatı görüp yatırımlarını mobilya bayiliğine yönlendirmek isteyen girişimcilerin işlerini kolaylaştırıyor.

Yıllardır ikinci planda kalan ve sektörde adını yeterince duyuramayan güvenilir firmalar daha çok bayilik vererek; adlarını daha çok duyurma, daha çok müşteriyle buluşma ve ürünlerini daha çok satma şansı yakalayabilirler.

Mevcut durumu kendi büyümeleri için kullanabilmelerini sağlayan bayilik sistemi ile bir anda satış potansiyellerini kat be kat arttırabilirler. 

Başarılı dizayn edilmiş bayilik verme politikasıyla büyüme fırsatı yakalanmamasının ihtimali yoktur. Türkiye’de mobilya sektörünün ne kadar gelişmiş olduğu zaten bilinmektedir. Çin gibi dünyanın ihracat devi olan bir ülkeye dahi ihracat yapma kapasitesine sahip bu sektör, yurtiçinde de hak ettiği yeri alacaktır. Mobilya firmalarının neden büyümek için bayilik vermeye ihtiyacı var derseniz o konuda da kısaca bilgi aktarabiliriz. 

Mobilya Sektörü için Bayiliğin Önemi

Türk toplumunda mobilya ev demektir, hem aile hem de huzur anlamına gelir. Görmeden, dokunmadan, üzerine oturmadan alıcılar ürün almazlar. Mağazaya gitmeli, satış yetkilileriyle karşılıklı çay içmeli, temsili de olsa o pazarlık yapılmalıdır. Mobilya bakmak için ayrı bir vakit ayırılır, özen gösterilir ve içe en çok sinen ürün alınır. İçe sinmesi ürün ile doğrudan bağlantılı bir husus değildir.

Kumaşın hissi, sandalyenin şekli, dolapların kapakları, çekmeceler, masalar, berjerler, kumaşlar, mobilyaların ergonomisi ve tasarımı tabi ki çok önemlidir. Ancak muhatap olunan kişilerin bir anlık onayları o mobilyanın alınması için itici kuvvet haline gelir. 

Fiziksel mağazalar bu açıdan mobilya sektörü için çok önemlidir. Mobilya üreticileri ya da mobilya mağazaları daha çok bayilik vererek daha çok kişiyle temas etme fırsatı yakalarlar. 

Hizmet kalitelerini daha iyi yansıtarak, daha etkin geri dönüşler alırlar. Kendi belirledikleri standartlarla hedef kitlelerinin karşısına çıkıp, beğenilerin geri dönüşünden kazanç elde edebilirler. 

Hem bayilikleri alan kişiler; tanınmış, kalitesine güvenilen, satış sonrası hizmetlerle müşterisini memnun etmeye odaklanmış bir firmanın güvencesiyle yola çıkmanın avantajını yaşarlar, hem de firmalar marka bilinirliği üzerinden kazanç sağlayıp daha geniş hedef kitlesine erişme imkanı elde ederler. 

Mobilya sektöründe faaliyet gösteren firmaların bayilik vermesi hem bayilik veren firma için, hem bayiliği alan girişimci için hem de hedef kitle için kazanç sağlanmasına yol açar.

Üstelik 2017 ve sonrasında sektörün büyümesinin öngörüldüğü bu dönemde, tüketicilerin mobilyalarını daha sık değiştirme eğilimlerinin artması, dekorasyon algısının değişmesi, evlenecek çiftler için düzenlenen kampanyalar satışların artmasına olumlu yönde katkı sağlayacağı sonucunu kuvvetlendirmektedir. 

Sonuç olarak;

Türkiye’de mobilya sektörünün gerilediğini ve bu gerilemenin devam edeceğini düşünenler varsa, ciddi bir yanılgı içerisindeler. Firmalar bayilik vererek daha çok müşteriye ulaşabilir ve normalde ürünlerini görme fırsatı olmayan kişilerin beğenisini kazanarak daha çok satış yapabilirler. Bayilere düşen ise ürün gamını hizmet verecek bölgedeki tüketicilerin ihtiyaçları doğrultusunda saptamak ve elbette kaliteli hizmet anlayışından ödün vermemektir.