Yaratıcılık ve gerçeklik arasında pek çok çatışmanın olmasının temelinde fayda, para ve kullanışlılık gibi nedenler yer alır. Güzel ve işlevsel bir tasarım oluşturma süreci zorlu olabilir ancak bu süreci kontrol altında tutmak gerekir. Yaratıcı kişiler projelerin bitiş tarihleri ile her zaman anlaşamazlar. Bitiş tarihinin onları baskıladığını ve yaratıcıklarına ket vurduğunu iddia ederler. Ancak yaratıcılık gerektiren her iş eninde sonunda bir meta olduğundan dolayı zamanlaması ve planlaması olan bir projeden ibarettir. Süreci, kişileri ya da projeyi esnekleştirecek bir adım atmak ne yazık ki mümkün değildir. Yaratıcı insanları şımartmak ya da pohpohlamak da projelerin tabiatına aykırı olduğundan dolayı daha etkileyici çözümlere başvurmak gerekir.
Siz ve ekibinizin bu tür yaratıcılık gerektiren süreçlerde ne tür zorluklardan dolayı sıkıntıya düşüyorsunuz? En iyi fikre sahip olmak her zaman önemli ancak en iyi fikrin müşteriye zamanında teslim edilmesi de bir gereklilik. Sanatçı ruhundan anlamayan, yaratıcılığa karşı garezi olan, diktatör bir yönetici olmaya sürükleyen bu süreçte ekibinizle neler yapabilirsiniz? Süreci ve insanları nasıl yöneteceğinizi öğrendiğiniz zaman ekibiniz düşmanınız gibi gözükmekten uzaklaşır ve arkadaşınız olur.
Yeni bir bakış açısı sorunlarınızı çözebilir. Yaratıcı bir fikir her yerde olabilir. İşin içindeki veya dışındaki bir sorunu çözmek için pencerenizi değiştirmeniz gerekir. İşlerin sıradanlaşmasına izin vermemeli ancak yaratıcılık için dağların tepelerine de çıkmamalısınız. Gerçek bir iş ne yazık ki dünyanın harikalarında dolanarak yapılmıyor. Ancak yaratıcılık gerektiren bir işin masa başı mesaisinde ortaya çıkmasını beklemek de büyük bir hayal kırıklığı getirir. Büyük işlerin büyümesinin nedeni eziyet olabilir. Son tarihle ilgili paniğe kapılmak da eziyeti tetikler. Bu nedenle nakış açınızı değiştirip, işinizi kucaklayın. Bunu yaptığınız zaman ekibinizle de iletişiminizi arttırır ve onları da olumlu etkilersiniz.
Neden daha fazla zaman istediğinizi düşünün? Mükemmeli arıyor olmak her zaman zamanın yetmemesine neden olur. Bir markanın sorumluluğunu aldığınız zaman mükemmeli ararsınız. Markanın hikayesi, görselleri, sesleri ve tüketicilerle iletişime geçmesini sağlayan her unsurdan sorumlu olduğunuz zaman en iyiyi yaratmak istemenizden daha doğal bir şey söz konusu olamaz. Ancak unutmamanız gereken mükemmeliyetçi olmanın ilerlemenin düşmanı olduğu gerçeğidir. Her satırın, her rengin hatta her pikselin mükemmel olması arzulansa da bu işinizi, özgürlüğünüzü ve yaratıcılığınızı sınırlayan bir durumdur. Bu duygudan vazgeçmek bitiş tarihi olan işlerde her zaman daha başarılı sonuçlar almayı mümkün kılar.
Bir işin başarılı olmasının en önemli yardımcısı güvendir. İş bitişinin bir tarihi olması iyidir ancak sizi zorlar. Projenin tamamlanma süresi sizi, yaratıcılığınızı ve şevkinizi zorlasa da işi almak zorundasınızdır. Harika bir işi son tarihi nedeniyle geri çevirmek ilerde pişmanlık yaşamanıza neden olur. Ne yaptığınızı bildiğinize inanmanız işlerinizde yardımcı olur. Bir projenin size teklif edilmesinin tesadüf olduğunu düşünmekten vazgeçmelisiniz. İşleriniz, referanslarınız ve yetenekleriniz yeterli olduğu için projelerin size sunulduğunu bilmeniz kendinize güvenmenizi sağlar. Yaratıcılık şekilsiz bir süreç olsa da bitiş tarihini karşıladığınız zaman işi alır ve gelecek işleri almaya devam edersiniz. Kendinize, ekibinize ve geçmişte başardıklarınıza güvenin.